10 Eylül 2015 Perşembe

Buruk bir EFES gezisi yazısı...

Evet başlıktan da anlaşılacağı gibi buruk bir yazı olucak bu yazı..
Bayramda (16-19 Temmuz 2015) Efes'te olmamıza rağmen, hergün aldığımız şehit haberleri yada diğer tüm kötü haberler sürekli yazımı ertelememe neden oldu. Erteledim erteledim... Ne yazık ki dün dahi felaketle sonuçlanan ve bir çok şehit verdiğimiz haberleri almaya devam ettik... Ben ve diğer bir çok arkadaşım blogtan yada diğer sosyal medya kanallarından isyan ederken diğer bir kısım insanlar hayatlarına hiç bir şey olmamış gibi devam etmeleri ne acı... Tam olarak içime sinmeyecek bu yazı belki sonradan güncelleme yaparım.
______________________________o________________________________________

Bayram da sevgili öğretmen arkadaşım Cansu'nun önerisiyle Efes'e gitmeye karar verdik. Aslında İzmir'in güzel ilçesi Selçuk'a desem daha doğru olucak. Öğretmen evinde kalacak ve Şirince'yi Efes'i Yediuyurlar'ı görücektik.




Tabi zaman kısıtlı sadece 3 günde gezebildiğimiz görebildiğimiz kadar yer gezdik. Yetmedi bence İzmir'i Selçuğu ve Efes'i görmek için kesinlikle yetmez de.


Eğer siz gidecekseniz kesinlikle 10 gün ayırın derim. Hem rahat rahat gezersiniz hemde dinlenir deniz, kum ve güneşin tadını doya doya çıkarırsınız.


İlk önce yolculuktan başlayalım...

İstanbul'dan İzmir'e otobüs yolculuğu ile (bayramda!) bol trafikli aksamalı bir yolculukla vardık İzmir'e. Yolda hiç uyku tutmaz çok yorulurum ama yinede severim otobüs yolculuklarını... Netice de gitmek duygusu iyi gelir herkese..

Önce İzmir, İzmir otogarında minübuslerın sıralandığı İzmir'in tabir-i caizse dörtbir yanına giden minübüsleriyle de Selçuğa ulaştık.(Minübüs 10TL olması gerek)



Açıkçası Selçuk İlçesini çok çok beğendik. Gerçekten küçük fakat dolu dolu bir ilçe. Herşeye yürüme mesafesinde ulaştık. Tarih ve yaşam bir arada... Bir tarafa bakıyoruz surlar ve kale diğer tarafta oteli, barları, restaurantları... Daha ne olsun:)



Hemen üzerimizi değişip ufak bir tur attık. Karnımızı doyurduk (gözleme güzeldi:) ) Dikkatimizi çeken surlara ve tren istasyonuna şöyle bir göz attık.


Uzun lafın kısası bizimkilerle ertesi gün önce Şirince daha sonrasında Efes'i gezmek için karar verdik.

(siz sakın aynı gün iki yeri birden gezmeyin zira Efes'i gezmek başlı başına bir olay ve sabah saatleri gidilmesi gerek)

Şirince'ye merkezden kalkan mibüsler var. Kısa bir sürede çevreyi izleye izleye Şirince'ye varabilirsiniz (Minübüs 6TL olması gerek)

Adı gibi şirin mis gibi havası olan bir yer. Güzel bir kahvaltı yapıp çevreyi gezebilirsiniz. Biz Hanımağa'nın Yeri'nde kahvaltımızı yaptık:) Bahçesinde tavşanlar vardı ve çok tatlı bir tavşan da kahvaltıda bize eşlik etti. :) (Kahvaltı 20-25TL)


Şirince'den sonra Efes'e indik. Güneş tam tepede olmasından dolayı (siz sabah erkenden gidin olur mu?)ve Efes tamamen açık alan olması nedeniyle yanınıza almanız gerekenleri sayıyorum ; güneş kremi, şapka, bol su (içerde büfe vs yok tabiki), rahat ayakkabılar ve kıyafetler... ( Efes'e giriş: girişte müze kart çıkartabilirsiniz 40TL)



Ve Efes... Tek kelime ile mükemmel... Ne anlatsam nasıl anlatsam dört bir tarafı tarih, kültür, sanat akıyo... Herkesin bir kere gidip görmesi gerekiyor... Hele ki Arkeoloji-Tarih seviyorsanız.Güneş tepemizi kavurdu resmen ama olsun değerdi :)


Yanlız Efes'ten taksiler diğer bölgelere bence pahalı ama zamanınız varsa Meryem Ana'yı ve Yedi Uyurlar'ı gezebilirsiniz. Kesinlikle Efes-Selçuk-Meryem Ana'yı gezmek çok çok keyifli.



Bunun yanı sıra Artemis Tapınağı'nın bulunduğu bölgeye de indik. Açıkçası göremediğim tarihten çok fazla bir şey hissedemedim. Sadece bizim ülkemizde böyle bir eserin var olmuş olması bile yeterlidir bence.



Selçuğun içerisinde görülmesi gereken yerler; Ayasuluk tepesinde kale ve St. Jean Kilisesi, ilçe içerisinde Su kemerleri, müze vs. mutlaka görün derim. Ayrıca Pamucak sahiline inip serin denizine dalmadan gelmeyin sakın:) (Şejlong-Şemsiye=20TL)



 


Neticede Selçuk - Efes - Şirince bu kısa zaman zarfında bile çok çok güzel bir tatildi.


Umarım herkes bir gün görebilir..

Sevgilerimle.